Evrenin yaratılış konusunun günümüzde dahi önemini korumakta olduğu yapılan çalışmaların yoğunluğundan bellidir. Özellikle bilimsel alanda 1950'lerden sonraki yeni gelişmelerle yaratma konusu çok sık olarak tekrar gündeme gelmiştir. Bu durumu son yıllarda bu konuda birçok eserin yazılmış olmasından da anlamak mümkündür. Konu ile ilgili tartışmalar iki ana eksen üzerinde yürütülmektedir. Bunlardan ilki dinin verilerini temel alan yaratma anlayışı diğeri de felsefi ya da bilimsel verileri temel alan yaratma anlayışı.
Yaratma meselesi aslında din felsefesinin temel meselelerinden biri olan olan Tanrı âlem ilişkisi konusunun önemli bir alt başlığıdır. Bu yüzden de din felsefesinin anlaşılması önem arz eden konularının başında gelmektedir. Tanrı'nın âlemle ilişkisinde temel bir kavram olan yaratma kavramı Tanrının diğer sıfatlarının ve Tanrı âlem arasındaki ilişkinin anlaşılmasında anahtar kavramlardan biridir. Çünkü bu konu Tanrı'nın ilmi iradesi yarattıklarına benzememesi imkân nedensellik varlık mahiyet ilişkisi ezeli yaratma yoktan yaratma ve sudûr konusu gibi daha birçok önemli problemi içinde barındırmaktadır.
Bu kitap yaratma konusunu Gazali ve İbn Rüşd ekseninde bu konuda ileri sürülmüş belli başlı anlayışları da göz önünde bulundurarak felsefi bir bakış açısıyla incelemeyi ve tartışmayı amaçlamaktadır. Yaratma konusu geniş bir alanı kapsadığı için çalışma 'bütünüyle evrenin (âlemin) kökeni nedir ve yaratılışı nasıldır?' sorusu ile sınırlı tutulmuş evrendeki diğer varlıkların yaratılışı tekil olarak araştırma alanına dâhil edilmemiştir.