"Gözlerimle gördüm; Abbas b. Abdulmuttalip ve Abduluzza oğullarından bir grupla birlikte Kâbe'ye karşı oturuyorduk. O sırada Emirü'l Müminin'in (a.s) annesi Fatıma bint-i Esed geldi. Ali'ye dokuz aylık hamileydi. Doğum sancısı çekmeye başlamıştı.
Fatıma şöyle dedi: Ey Rabbim! Ben sana senin katından gelen peygamberlere ve kitaplara inanıyorum. Atam İbrahim Halil'in (a.s) sözlerini tasdik ediyorum. O'nun bu Beyt-i Atik'i yaptığına inanıyorum. Şu evi yapanın ve karnımdaki çocuğun hakkı için doğum yapmamı kolaylaştır."
"Birden Kâbe'nin ikiye ayrıldığını Fatıma'nın içeri girdiğini gözlerimizden kaybolduğunu ardından Kâbe'nin eski haline geldiğini duvarların birbirine yapıştığını gördüm. Bunun üzerine kapının açılmasını istedik; fakat kapı yüzümüze kapanmıştı açılmıyordu. Bunun Allah'ın emirlerinden biri olduğunu anlamıştık. Derken Fatıma dördüncü gün dışarı çıktı. Kucağında Emirü'l Müminin Ali b. Ebu Talip (a.s) vardı. Hz. Muhammed (s.a.a) Ali'yi alıp bağrına bastı."
(Yezid b. Ka'neb)