Toplumun farklı kesimlerinden seçilmiş sağlam kimlik ve kişilik sahibi kadınların ele alındığı bu öykülerde kadın-erkek ilişkisinden kardeşliğe ana-oğul usta-çırak öğrenci-öğretmen ilişkisine varıncaya kadar her türden insan ilişkisi ele alınıyor didik didik ediliyor. Böylece bir öyküde zeytinlik sahibi bir kayınvalide ile gelininin başka bir öyküde ise kendisi de bir yazar olan anlatıcı erkek ile öykücü kadın kahramanın didişmeli ama sonuna kadar dürüst ve karşı tarafa saygıda kusur etmeyen sessiz rekabetini izleyebiliyoruz.
Yılmaz Karakoyunlu hayata ve başkalarına karşı davranışlarını belirleyen güdülenmeler ne olursa olsun bütün kahramanlarına tıpkı onların birbirlerine karşı davranışları gibi nesnelliği elden bırakmadan sevgiyle ve dozunda bir merhametle yaklaşıyor.