Yokluk ve yoksulluk sensizlikti oysa biliyordun. Artık hangi şarkının tınısı duyulsa kör bahçelerde yüzün vurur camlara. Yorgunluğu çöker ardından bakıp gitmelerin. Ben hangi masala gölgemi düşürdüysem kayıplara karıştım. Bütün kentler senden yana dert yanarken hangi masumiyet şafak vakti uyandıracak sarhoşluğumuzu Sevgilim ben senden ötelerde düşerken ardına gidenlerin; kimler adımızı sayıkladı söyle kimler kapattı perdelerini yüzümüze anlat şimdi. Ben ölümü sol yanımda ağırlarken sen hangi durakta sabahladın bekleyişini. Koca bir şehir yandı ardımızda herkese bir masal düştü payımızdan. Yanıp kavrulurken takvimler mevsimler yokluğuna işledi..