Adiyet nasıl ki kollektif bir ortaklık duygusu ise aidiyetsizlik de aynı boşluğu dolduran bir başka kollektif duyguyu aralar. Dilhan Akın Aidiyetsiz'de hiçliğe belirsizliğe savrulmaya ait olmanın şiirini vadediyor. Şehrin kadının ve erkeğin belirsizliği içinde sürüklenen Aidiyetsiz bir kimlik inşaa etmek iddiasından uzak duruyor. Yaşadıklarının sonucunda evrimini tamamlamış ve sözünü söylemek için sahne almış bir kadının iddiası değil Adiyetsiz. Eriştiklerinden çok red ettikleriyle değer kazanan bir "kaybediş"in iddiası. Okuru evrimi devam eden bir kimliğin içinde sürükleyen Adiyetsiz insana dair her duyguyu değerli kılmayı amaçlıyor. Sabah ile uyku arasında kalan ne varsa anlatmaya değer bulan Aidiyetsiz sözünü sadece şiirle söylemiyor. Gündelik hayata ve kadına dair aforizmoları ve anekdotlarıyla geleneksel olan ile modern olanın arasındaki sınırı da belirsizleştiriyor.