Adı Hatçe olan nineyi dinledi. Deprem başlayınca odasındaki bebeyi alıp kendini giriş katının ön bahçesinden sokağa atmıştı. Arka odalarda yatan kızı damadı ve iki torunu göçük altındaydı. Ağlayacak ne gözyaşı kalmıştı ne de mecali... Tek düze şikayetleri peşpeşe sıraladığı cevabını beklemediği soruları... Kızı... Torunları... Damadı... Elindeki yaşayan torunu... Bunları mı görecekti?...
Karısını ve çocuğunu göçük altından çıkarmak için paramparça olmuş elleriyle göçüğü kazmaya devam eden Süleyman...
Depremden iki gün sonra İzmir'e gelin gidecek olan Saime... Yolda nişanlısının kucağında hareketsiz yatıyor...
Alev dinliyor sadece dinliyordu... Verdiği cevap bazen gözyaşı bazen sarılış bazen de bir dokunuş oluyordu...