''Emek vermek emeğe saygı duymak ezilen olmaktan iktidara yürümenin de garantisidir. Kişiyi dayanaklı değerlerine bağlı hale getirir. İnsana yaklaşımın temelinde de bu vardır bu olmalıdır. Devrimci mücadelenin bir ucunda işçi ve emekçileri çoğunluğu kazanmak vardır. Onların emeğine saygı duymadan sabırla ve sebatla her adımı örmeden bu başarılamaz. Halk sevgisinin temelinde bu vardır. Yoksa halkın her yaptığının alkışlanması gibi dalkavukluk yoktur. Aynı biçimde içinde yer aldığı koşullardan dolayı bilinçteki dağınıklık ve gerilikten dolayı insanları küçümsemek kendini büyük görmek de emek hareketi olma ve devrimci olma ile örtüşmez. Kişi hikmeti kendinde aramamalıdır. Öncülük bir toplumsal görev bir misyondur; ama hikmeti kendinde aramayı değil kitleleri kazanmak doğrultusunda daha yoğun bir emek vermeyi gerektirir.''