Tanrıdan gebe toprak
doğurdu Ademi bir ilkyaz şafağında
Adem Toprağın ilk meyvesiydi
onun müzekker güvencesiydi
Telaşsız ellerine Ademi aldı Tanrı
Adem gözlerini kapattı
usulca ağzını açtı Tanrı
Güneş öpecek sandı
Adem geçerken üç dudağın arasından
budunlara ayrıldı
Ademden arta kalandım ben
Ben göçerken Tanrının midesine
o sevişiyordu Meryemle
Süzülürken aşağılara doğru
Milyarlarca tohum gördüm
uçsuz bucaksız bu dehlizde
Ve ulaştığımda o kutsal avluya
Karıştım tohumların arasına
sabırsızdı her tohum
varmak içino mümbit toprağa
Davudi bir avazdan önce
kamaştı gözler ilkin
işitildi iniltisi Meryemin
Ve o hengame içinde
üzerinden dikenli tellerin
sıçradım onun yurduna