Bu kitap Taksim Gezi Parkı'nın doğaya ve insana değer vermeyen "ben yaptım oldu"cu bir mantıkla dönüştürülmesini engellemeye yönelik protestolarla başlayan azalıp artan gerilimlerle ve can kayıplarıyla süregelen eylemlerin okunması noktasında farklı bir pencere açma ihtimaline sahip olsa da son zamanlarda raflarda fazlasıyla rastlanan Gezi Parkı kitaplarından bir tanesi değildir. Ama akademik anlamda 2008'e doğayı dikkate alan bir bakış açısının geliştirilmesi anlamında ise 1990'lara dayandırabilecek bir sürecin ürünü olarak insanlığın karşı karşıya bulunduğu birçok sorunun kaynağı sosyo-ekonomik düzenden hala memnun olmayışın bir ifadesidir. Ortada doğaya ve dolayısıyla canlılara yönelmiş bir haksızlık söz konusudur. Bu kitap bu haksızlığı deşifre etmeye yönelik bir tutumla ilgilidir.
"Yeryüzünde yaşayan herkes için barış ve huzur istemek... Doğaya ilişkin sorunlar yeni bir anlayışla ele alınırsa insanlık için barış ve huzur ihtimal haline gelecektir. Bu yolda 'bir' çok güçlüdür! Elinizdeki kitabın gücü de buradan gelmektedir. Çünkü olanın olmayana bilenin bilmeyene borcu bulunmaktadır. Kapitalist-militarist sistemin genel kabullerinin dışında bir çift söz söyleme cesaretini gösteren bu kitap umarım yenilerinin habercisidir."
Hayrettin KARACA
"Okuyacağınız bu kitap sizi çevre konusunda farklı bir boyuta götürecek. Çevre ve güvenlik arasındaki ilişkiyi akademik olarak açıklarken sizi sıkmayacak. Temel iki güvenlik konusu olan 'gıda' ve 'su' güvenliği konularına çok haklı bir ağırlıkta yer veren yazarımız sizi evrensel bir bakış açısıyla güvenlik ve çevre konusuna ısındırdıktan sonra birden karşınıza 'Ergene Nehri ve Havzası' faciasını çıkartacak. Şaşıracaksınız."
Av. Ömer AYKUL