Şu ana kadar birbirinden çok farklı kitaplar okumuş olabilirsiniz. Felsefeden bilime kadar uzanan geniş bir konu yelpazesinde gezinmiş ya da romandan araştırmaya kadar pek çok farklı kitap türünü elden geçirmiş olabilirsiniz. Ama bu kitap daha önce okuduğunuz hiçbir kitap türüne dahil değildir. Kitabı sürükleyici ve karışık bir macerayı konu edindiği için bir romana benzetmek belki mümkündür ama konular ve kahramanlar hayali olmadığı her şey gerçek olaylara dayandığı için bir roman sayılamaz. Kitap bir araştırma kitabı olarak da görülebilir ama araştırmaların belirli ve dar kapsamlı konuları olur. Bir ideolojiyi bir partiyi ya da bir sosyal olayı incelerler. Oysa bu kitap görünüşte birbirinden çok farklı olan ve tarihsel açıdan aynı kategoriye konamayacak olayları incelemektedir. Kristof Kolomb'un Amerika keşfinden Nazi Almanyası'na Protestan reformundan Bosna-Hersek'te akan Müslüman kanlarına kadar birbiriyle son derece ilgisiz gözüken konular kitabın içinde birbiri ardına analiz edilmektedir.
Önemli olan nokta da zaten budur. Çünkü bu kitapta öne sürülen ve de ispatlanan anafikir tarihsel olayların arkasında yüzeysel bir bakışla farkedilemeyecek bazı gizli gerçekler olduğudur. Birbirinden bağımsız gibi gözüken olaylar gerçekte çok önemli bazı bağlantılara sahip olabilirler. Ve bu bağlantıları keşfedip küçük parçaları birleştirerek dev bir bütüne ulaşmak mümkündür.
Bu kitap işte bu küçük parçaları birleştirerek dev bir bütüne ulaşmakta ve Ortaçağ'ın sonundan günümüze uzanan dünya tarihinin içindeki gizli bir dinamiği ortaya çıkarmaktadır. Bu dinamik bugün yaşadığımız önemli bazı sosyal ve siyasi olaylarda da etkilerini gösterir.
Kitapta cevabı aranan temel soru ise mevcut "seküler" (din dışı) dünya düzeninin kimler tarafından ne amaçla kurulduğu ve hala kimler tarafından ne amaçla sürdürüldüğüdür. Bu sorunun cevabını bulmak için yapılan uzun çalışmanın sonucunda elinizde tuttuğunuz onüç bölümlük kompleks okunması dikkat gerektiren ama oldukça da sürükleyici ve etkileyici olan bu kitap ortaya çıkmış bulunuyor.
Bu nedenle öncelikle kitabın yapısı hakkında bilgi vermekte yarar var. Yeni Masonik Düzen'in on bir bölümü de aslında kendi içinde bir kitaptır ve dileyen okuyucu bu bölümleri ayrı ayrı değerlendirip okuyabilir. Ancak bu bölümlerin tümü bir bütünün parçalarıdır ve kitabın tam olarak anlaşılabilmesi bu bölümlerin birbiri ardına özümsenerek okunmasıyla mümkün olabilir. Bu yapıldığı takdirde dünya tarihinin ve çağımızdaki önemli olayların arkasındaki gerçekler gizli oldukları sis perdesinin ardından birer birer ortaya çıkmaya başlarlar. Bölümlerin sırayla ve özümsenerek okunması ayrıca ortaya çıkardığı sonuçlar açısından zaten ilginç olan kitabı daha da sürükleyici hale getirmektedir