Gün yeni yeni aydınlanırken iki Müslüman Türk Devleti'nin kaderi de Otlukbeli Sahrası'nda şekilleniyordu. 11 Ağustos 1473 Salı günüydü. Karşılıklı ok yağmurlarından sonra Osmanlı atlı sipahileri Anadolu Beylerbeyi Davut Paşa'nın emrinde Akkoyunlu Ordusunun merkezine saldırdı. Bir anda ortalık karışmış sahrayı bir toz bulutu kaplamıştı. Yazın en sıcak günlerinden biriydi. Güneş hızla yükseliyor ve havadaki nem savaşan askeri bunaltıyordu. Ordunun merkezinde yer alan yeniçeriler tarafından korunan Fatih Sultan Mehmet Şehzade Bayezid'in sağ koldaki kuvvetlerine de Davut Paşa'ya yardım etmeleri emrini verdi. Aynı anda Uğurlu Mehmet Bey de saldırıya geçmiş ve Osmanlı ordusunun sol kolunu vuruyordu. Savaş alanına Şehzade Bayezid ile birlikte inen Mustafa şehzadeden gözünü ayırmıyor ve sürekli onu kolluyordu. Rüstem Ağa ise Selim ile birlikte yürüyordu. Aşağı inmeden önce helalleşmişler ve ne olursa olsun yanından ayrılmamasını sıkı sıkıya Selim'e tembihlemişti.