Hüsrev Altınbaşak bir gece baskını gibi yapılan Harf Devrimi'yle Kur'an'ı yazıp okumanın yasaklanıp ağır cezalara çarptırıldığı günlerde altın kalemiyle meydana atılıp Kur'an nurlarını yazıp yaymaktan çekinmemiş ve hayatını bu uğurda vakfetmiş bir fedakârdır. Mütevazı evinin köşesini adeta siper yapıp kalemini de bir kılıç gibi kullanarak Kur'an'a gelen taarruzlara cesaret ve metanetle karşı koymuştur.
Üstad henüz hayattayken yazdığı risalelerin adedi altı bin nüshaya ulaşmışken bu sayı Üstad'dan sonra on üç bin beş yüz nüshayı bulmuştur. Buna bir de yazdığı dokuz adet Kur'an ilave edilince kalemle hizmette Risale-i Nur tarihinde erişilmez bir rekorun sahibi olmuştur.
Üstad'ın ifadesiyle "Hüsrev'in kalemi Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın ve Risale-i Nur'un mu'cizevari kerametleri ve harikaları" haline gelmiştir. Bütün bu yoğun gayret ve himmetleri sayesindedir ki risalelerin iki yüz on dört yerinde ismi en çok zikredilen Nur talebesi unvanını kazanmıştır.
Bu kitap onun az bilinen destansı hayatından heyecan ve ibret dolu kesitler sunmaktadır.