Roman yazmak en az roman okumak kadar bir kent kültürü davranışı haline geldi. Sadece yaşamınızdaki olaylarla yetinmeyip başkalarının yaşamlarına da kent yaşantısı içinde bakmak ve onları da anlamak zorundayız ki bu büyük kalabalıkta kimiz neyiz ne yapmalıyız daha iyi anlayalım. 2013'te ilk kez ürünleşen ve tutkulu "roman'yak"lardan çok ilgi gören ROMAN AJANDASI 2014'te kent yaşamı karşısında şoka uğrayan zorda kalan "yazıcı" ve yaratıcı zihinlere deniz metaforuyla serinlik ve dinginlik vermeyi hedefliyor. Siz nefes alıp verirken çalan güzel bir müzik gibidir aşk... Denizse insanın su ve havadan oluşan yaşamında bedenimizle ruhumuz arasındaki bir köprüye benzer... Deniz kıyılarında başlayıp açıklarda fırtınalarla devam eden ve yeniden karaya dönüşlerdeki özlem dolu kavuşmalarla sürüklenir deniz öyküleri... Yaşamımızdan suyu o büyük ve engin ruh yolculuğunu uzat tutmamak kurumamak ve güneşi tenimizde daha keyifli şekilde hissetmek için haydi davranın kalemlere... Her kalem bir tekne ve her harfiniz bir dalga olsun.
Bu ajandayla nasıl bir deniz romanı yazacağınızı anlamanız için en azından bu suya dalmanız gerekiyor.
Ve ardından kelimelerle hikayelerle ve kendinizle kucaklaşmanız tanışmanız.