Bu çalışma vatandaşlığın mahiyetinden başlayarak vatandaşlık eğitimi ve din öğretimi ilişkilerini ele almakta ve bugün ilk ve ortaöğretim kurumlarında zorunlu olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi için kılavuz konumunda olan öğretim programlarında nasıl bir vatandaş tasavvur edildiği konusuna eğilmektedir. Bu bağlamda bu derslerdeki ideal vatandaşın ulus-devletin geleneksel vatandaşıyla çağın gerektirdiği insan haklarına duyarlı farklıkları özümsemiş birarada yaşama kültürüne sahip saygı ve hoşgörü değerlerini benimsemiş demokratik vatandaş arasında bir yerde durmaktadır. Bu haliyle mevcut vatandaş tasavvurunun bir geçiş dönemi vatandaşını çağrıştırdığını söylemek mümkündür.