Hayat bir film sahnesine benzer; ancak bir farkla... Her sahne bir kez oynanır. İkinci kez oynanma şansı yoktur. Herkes kaderin kendisi için hazırladığı rolünü oynar ve gün gelince iner sahneden... Bu romanda yazar Danyıldız bir film ile hayatın kendisini karşılaştırmıştır. Murat ilk oyunculuk denemesinde sevdiğinden ayrılmak zorunda kalan bir genci oynamakta ancak beklenilen oyunu sergileyememektedir. Ta ki Aydan'la tanışıp ona âşık oluncaya ve Aydan onu aşkın doruklarındayken terk edip gidinceye kadar... Murat işte şimdi rolünü başarır. Ayrılık sahnesini hüzün fırtınaları kopararak oynar. Bu rol Murat'ı zirveye taşır; ancak gerçek hayatta kalbi yaralı olarak kalmıştır. Üstelik hep bir bilinmezin içindedir Murat. Aydan onu neden terk etti?.. Bu sorunun cevabı on beş yıl sonra Aydan'ın kendisinden gelecektir. Ama Murat ve Aydan rollerini tekrar oynayamayacaklardır.