Amber St. Clare henüz on altısında hamileydi beş parasızdı ve Londra'nın tehlikeli sokaklarında tek başınaydı. Ancak keskin zekâsı gözü karalığı ve dillere destan güzelliği sayesinde Restorasyon Dönemi İngilteresi'nde bir kadının erişebileceği en yüksek noktaya erişecek; fahişelerin haydutların ve katillerin arasından sıyrılıp saraya terfi eden bu genç kadın hem Büyük Veba'yı hem Londra Yangını'nı yaşayacaktı. En yoksulundan en soylusuna sayısız erkeğin -ve kadının- gönlünü fetheden Amber daima tek bir adama bağlıydı. En çok sevdiği ve asla elde edemeyeceği o adam bir mucize kadar uzaktı ona.
Okurken kendinizi kaybedeceğiniz elinizden bırakamayacağınız bir roman... Yıllarca önce nasılsa
hâlâ aynı sarsıcılıkta müthiş bir hikâye.
-Barbara Taylor Bradford romanın önsözünden
Sonsuza Dek Amber 1944'te yayınlandığında bir hafta içinde 100.000 kopya sattı. Yayınlandığı on yıl içerisinde hemen hemen bütün kitaplardan fazla sattı ve üç milyondan fazla kopyaya ulaştı. Tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz zamanını aşan bu şaheserde unutulmaz bir aşk hikâyesine tanıklık edeceksiniz.