Her ne kadar akıl işi olmasa da aşk; nadir de olsa düşünebilen bir kadın ve bir erkeğin ortak ve çoğunlukla ayıp niyetleridir. Kendilerinde bulunmayan karşı cins uzuvlarına ilgileri merakları ve çağımızda mantığın sınırlarını zırlayan arzularıdır. Şiir gibi masalsı bir aşksa; ayık kafayla düz çizgide dahi yürüyemeyen iki şapşalın tahammül edilemez dağınıklığı körlüğü ve ellerinin ayaklarına dolanmasıdır. Tuhaftır aşk. Üzerinde binlerce tarif dolanır. Asıl olan şudur ki; aşk denilen psikolojik bozukluğun tarif edilmeyi pek sevmediğidir. Aşk başa gelir ve boktan bir insanoğlunu Tanrılaştırır...