çocuk uzat saçını o simsiyâh dalından
bir devr-i fâziletin hazzı yükselir ancak
babil'in o büyülü asmalarından kalan
muzâhir bakışından saçılır râyihalar
ihtimâl ki geceye siyim siyim yağarak
rehin seslenişlerin hicrânını kucaklar
uzat saçını çocuk uzat ki boncuk boncuk
natürel nağmelerdir yazdıklarına mehaz
ılık izdüşümü âşk derin mi derin soluk
ve bir de çırılçıplak sefih sesli bu san'at
kuşatır çepeçevre dört yanını bembeyaz
bembeyaz doruğunda mûtenâ bir saltanat
çocuk saçını uzat sonra tutan da olmaz
maruf kelimeleri cebinde boğum boğum
ve çırpınır her hece inler mısrada infaz
her sabahın öncesi tutuşur cümle ervâh
güne ruh yarısından ilişir ki bir yudum
fesleğen sağımında zikre sarılır berzâh
saçını uzat çocuk yoksa avuç avuç kum
damlalarını savar hiç düşünmeden sahil
yoksa hiç acımadan intizarında mahrum
yakamozlar kovalar ardın sıra süreğen
devinir dalgasıyla pastoral dinli menzil
ve köpüklerde kalır yosun yeşili keben
çocuk uzat saçını bu o kadar zor değil
altı üstü masmavi apaçık bir asuman
karanlık gecelerde ışıl ışıl bir kandil
ve bir ruh aydınlığı yüreğine vuracak
uzat saçını çocuk o simsiyâh dalından
bir devr-i fâziletin hazzı yükselir ancak