Kur'an ilmini sadece sosyal ilişkiler kuralları olarak gördüğümüz sürece O'nun bize vermek istediği desteği hiçbir zaman alamayız. Sosyal ilişkilere ait ayetler hariç diğer ilimlerde hâlâ bin dört yüz yıl önceki ilmin arkasında duruluyor. Onları söyleyen ve yazan zatlar neredeyse hem peygamberleştiriliyor hem de kutsal hale getirip onlardan başka ilim sahibinin olamayacağı kabul ettirilmeye çalışılıyor. Kur'an'a bir ilim olarak bakılmıyor şaşmaz bir olgu olan dine sadece insanların uyması gereken bir kaideler dizisi olarak bakılıyor. *** Allah'ın insanlardaki ruhuyla devamlı iletişim içinde olduğuna inanıyorum. Var oluştan yok oluşa kadar olan ve oluşacaklarla ilgili bütün bilginin bir ilim olarak Kur'an ile insanlığa bildirildiğine inanıyorum. İman edip hayra ve barışa hizmet dışında Kur'an'ın çıkarlar uğruna kalıplaştırılan anlayışın geçerlik haline getirildiğini sayısız kez okuyarak anladım. Gerçeğin bana iletilmesi karşısında yanlışa yanlış demek zorunluluğunu bir ibadet olarak gördüm. Bu itibarla ayetlerin bende oluşturduğu bilgileri başkalarının da öğrenmeleri gerektiğini hatta buna hakları olduğunu düşünüyorum. Dahası bunların bir başlangıç olarak yapacağı etkiyle daha ileri ilimlerin doğacağı inancıyla bu kitabı hazırladım. Bu yolculukta bana eşlik edeceklerin yollarının açık olmasını diliyor Allah'a sonsuz şükürlerimi arz ediyorum. Bu yolculukta bana eşlik edeceklerin yollarının açık olmasını diliyor Allah'a sonsuz şükürlerimi arz ediyorum.