Fetret dönemi âlim ve mutasavvıflarından Şeyh Bedreddin'in idamla sonuçlanan fırtınalı hayatından hareketle çok çeşitli portreleri çizilmiştir. Bunda yaşadığı karışık dönemin tesiri yanında eserleri arasında özellikle Vâridat'ın da iyi ve doğru anlaşılamamasının payı büyük. Nitekim Gelibolulu Mustafa Âlî başta olmak üzere son devir Osmanlı müelliflerinin çoğu da onun önemli bir islâm âlimi ve mutasavvıfı olduğu konusunda hemfikirdirler. Nitekim İsmail Hakkı Bursevî'nin kendisinden övgüyle söz ettiği Şeyh Bedreddin'in Vâridat'ı adından da anlaşılacağı gibi ilhamların gönle doğan bilgilerin dile gelmesidir.
Bu seçkin eser şimdi gözden geçirilmiş 2. baskısıyla tekrar okuyucularımızla buluşuyor. Vâridat'ın hem tercümesi hem de şerhinin bir araya geldiği eserde: Şeyhülislam Musa Kazım Efendi tarafından Osmanlı Türkçesine çevrilen Vâridat tercümesi ile Muhammed Nûr'ûl Arabî'nin Arapça olarak şerh ettiği ve öğrencisi Ali Urfî Efendi tarafından Osmanlı Türkçesine kazandırılan şerhi biraraya gelmekte.
Ana konusu evrenle Allah arasındaki birliğin açıklanması olan eser Yaratıcıyı ve Yaratılışı anlamanın yollarını hakîmane bir şekilde anlatıyor.