Yazı okuduğumuz onca şeyden sadece biridir insan yazılamayacak olanı da okur
İnsan yazıdan önce de okurdu Okumanın tarihiyle kıyaslandığında yazının tarihi daha çok yenidir. Aynı şekilde öyküler anlatmanın tarihi de öyküler yazmanın tarihinden çok daha eskilere uzar. Belki de yazıyı bu yüzden icat etmiştir insan
İnsan yaşamı etkileyen ve acı ile mutluluğu arzu ile korkuyu biçimlendiren tüm şeyleri okur. İnsan sesleri renkleri nesneleri biçimleri işaretleri izleri lekeleri duyguları hareketleri okuyarak icat etmiştir yazıyı. Bu yüzden bir şeyin ne olduğu kadar nasıl olduğu da önemlidir. Ve hatta denebilir ki bir metnin edebi sanatsal değeri ne anlattığından çok nasıl anlattığında saklıdır. Metne buradan yaklaşmak metinle edebi sanatsal bir ilişki kurmaktır.

Feyza Hepçilingirler'in modern edebiyatımızın 15 önemli yazarından birer öykü seçerek oluşturmuş seçkiyi. Önce öykünün tamamını okuyacağınız kitapta daha sonra da yazarın her bir öykü için yazdığı öykü analiz metnini okuyacaksınız. Kitapta yer alan 15 öykü için yazarın 15 makalesi yer alıyor. Böylece okuyucu kendi öykü okuma pratiği ile yazarın öykü okuma biçimi arasında karşılaştırmalı bir okuma yapma fırsatı bulacaktır. Ayrıca okuyucu yazarın analiz metinleri üzerinden kendi okuma tarzının üzerine düşünme fırsatı da bulacaktır. Yani diyebiliriz ki bu kitapta yer alan öyküler ve Feyza Hepçilingirler'in analizleri çoklu okumaya davet ediyor okuyucuyu.

Öyküyü Okumak adlı bu çalışma edebi bir tür olarak öyküyü anlamak kadar öykü yazmak açısından da kaynak kitap olma kapsamına ve derinliğine sahiptir ve kendi okuryazarlarını çağırmaktadır.