Hengâmesinde akarken cumartesi akşam karanlığının kenarında soluklanıyorum. Barların sensizliği gizleyen soğuk yüzlerinde oturmayı kuruyorum aklımda. Bekleyeni gelenlerden değilim bu gece. Telinde eksiklik mi var yoksa hep mi böyle acılı çalardı sazlar? Unutsun beklentisiz yalnızlıkların dergâhı tüm balkonlar sevdiğimiz şarkı sözlerini. Ayyaşlığıma sızacak hatıralar. Acılı notalara yenik yüreğim yüreğini unutsun.
Üzüldüm sebebim çok. Çizgim kırıldı. Nerede duracağımın hesabını tutmuyorum epey zamandır. Ben sende koca bir hayatın gözlerini kapattım.
Yeminin keskinliği mi bu etimize dirhem dirhem acı eken? Mazinin ansızın yürümesidir damarlarımızda canı eriten. Mıh olup anılara çakılmaktır geçmişe yazılmak. Üzülmek aklımda bitap düşmesidir mutluluklarımın. İstanbul şahit İstiklal şahit ve yine onlar ölü aşklara lahit. Nefesim tükeniyor; çürümüş toprak kurtuluşum kurtulsun arzularının çığlıklarında çürüyen tenim tenini unutsun.
Seni sustu birdenbire İstanbul.