Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde son yıllarda en çok konuşulan kavramlardan birisi olan küreselleşme kavramının içeriği ve insan hayatına etkileri belli bir bakış açısıyla irdelemeye çalışılmıştır. Kitabın ikinci bölümünü Avrupa Birliği oluşturmaktadır. Bilindiği üzere ülkemizde son yıllarda en fazla tartışılan konuların başında AB gelmektedir. Başlangıçta siyasilerin bürokratların ve akademisyenlerin ilgi alanına giren AB günümüzde tüm halk kitleleri bakımından önem taşımaya başlamıştır. Bu ilginin temelinde hiç kuşku yok ki AB adaylık süreci ve üyelik beklentileri vardır.
Türkiyenin tam üyeliğinin gerçekleşeceği tarihte Türkiyenin bugünkü konumundan farklı noktalarda bulunacağı açıkça görülmektedir. Avrupa Birliğinin günümüzde yürüttüğü faaliyetler sadece üye ve aday ülkelerle sınırlı kalmamakta dünya genelinde etki yaratmaktadır. Bununla birlikte ABnin ülkemizde yeterince ve doğru biçimde tanındığını söylemek zordur. Kitabın üçüncü bölümü Türkiye-AB ilişkilerine ayrılmıştır. Kuruluşundan başlayarak adaylık ve tam üyelik müzakereleri sürecinde Türkiye-AB ilişkileri ayrıntılı olarak incelenmeye çalışılmıştır.
Her ne kadar küreselleşme Avrupa Birliği ve Türkiye-AB ilişkilerini anlatan çok sayıda kaynak varsa da söz konusu kaynakların önemli bir bölümü bu konuların spesifik bir boyutunu incelemektedir. Bu anlamda bu kitabın amacı ise öncelikli olarak lisans öğrencileri olmak üzere Küreselleşme ve Avrupa Birliği hakkında bilgi birikimi olmayan ancak bu konuda haber bombardımanı altında kalanlara başlangıç düzeyinde temel bilgiler vermektir. Tüm bu nitelikleriyle eserin küreselleşme AB ve Türkiye-AB ilişkilerinin doğru algılanması ve anlaşılmasına katkı sağlaması beklemektedir.