" Pera" Rumca "karşı" "Gala" da Rumca "süt" anlamına gelir. Tarihin akışı içinde isimler değişir; Pera Beyoğlu Galata Karaköy adını alır.
Galata ve Pera gerek Ceneviz ve Bizans gerekse Osmanlı Dönemi kalıntıları eşliğinde geçmişi günümüze kadar taşıyıp tarihi yeni nesillere aktaran eserlerle doludur.
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden önce etrafı surlarla çevrili bir Ceneviz kolonisi olduğu antik çağda Galata'nın etrafı surlarla çevrili küçük bir kasaba olduğu bünyesinde bir kilise bir hamam bir tiyatro beş değirmen dört yüz hane ve kırk şehir muhafızı bulunduğu çeşitli kaynaklarda yer almaktadır.
Romalılar döneminde Galata "denize giden yol" anlamına da gelir. Galata'nın çevre surları İstanbul Osmanlı'ya geçtikten sonra yıkılmış tekrar yapılmamıştır.
Galata ve Pera birçok inanç mabedinin yan yana olduğu cami kilise ve havralarla iç içe pek çok dilin konuşulduğu kısacası dili ve dini farklı olduğu halde dostça bir yaşamla doğu-batı kültürünün buluşup harmanlandığı yerdir.
Bu bağlamda; konsolosluklarıyla galerileriyle yerli ve yabancı okullarıyla sanatsal etkinlikleriyle önemli bir kültür merkezidir.