Çevrenizdeki insanları inceleyin. En çok dikkat ettikleri ve önem verdikleri kavramlardan biri "Başkası ne der?" düşüncesidir. Toplumsal kurallar bizlerin bütünlüğünü sağladığı için tamamen gözardı edilmemelidir tabi ki. Ama her şeyinizle onlara bağlı kalmak ya da sizin için gerçekten önemli olan mutluluğunuzun kaynağı olacak bir şeyi terk etmek topluma değil size zarar verecektir. Şöyle düşünün. Belki yapmayı düşündüğünüzü dile getirdiğinizde toplum sizi yadırgayacaktır. Ama onu yapmayı başardığınızda aynı toplum sizi alkışlayacaktır. Sanatçıların hayatını incelediğinizde birçoğu bu yoldan geçmişlerdir. "Ben şarkıcı olacağım." diyen bir çocuğu; "Sarkıcı olmak kolay mı? Hem ünlü olmak için geçeceğin yollarında seni kullananlar olacak. Yanlış yola sapmanı isteyecekler. Ahlaksız şeyler yapmaya zorlayacaklar. Bu bize ve ailemize yakışmaz. Benim kızın şarkıcı oldu dedirtmem!" söylemiyle baskılamaya çalışan babanın kızı turnelere çıkıp ünlü olduğunda en ön sırada oturup ilk alkışlayan olması sıkça rastlanan bir tablodur. Her zaman için bir risk söz konusudur. Eğer başkalarının ne diyeceğini umursamadan yola çıktığınızda başarısız olursanız aynı toplum bu sefer sizi dışlayacaktır. Ama yapmak istediğiniz şey geçici bir heves değil de gerçek tutkunuzsa eninde sonunda başarıyı yakalarsınız. Bu yüzden başkalarının ne diyeceğini düşünmek yerine üstünde durmanız gereken nokta; topluma rağmen göze alacağınız şeylerin heves mi yoksa hedef mi olduğunun ayrımına varmaktır