Robin Cook "Okyanus Tutsakları"nda bu kez ütopik bir dünyada tatminsizlik ve can sıkıntısına yenik düşen insan doğasını konu ediyor. Dünya üzerindeki egemen kültürün getirdikleriyle götürdüklerine bakıyor.
Deniz dibi araştırmaları yapan bir denizcilik şirketinin başkanı jeofizikçi olan bir genç kadın emekli bir deniz subayı ve ilkel dürtülerini kontrol etmekte zorlanan iki maço dalgıç minik bir denizaltıyla Atlantik Okyanusu'nun dibinde bir gözlem yapmaya giderken hayal bile edemeyecekleri bir dünyada bulurlar kendilerini.
Ancak sevginin dostluğun güzellik ve estetiğin egemen olduğu insan ruhunun hiçbir zaman "öz"ünü kaybetmeden sonsuza kadar yaşayabileceği her türlü mücadelenin yaşamın dışına atıldığı bu cennet aslında insanın doğasına aykırı olabilir mi? İnsanı canlı kılan şey başarı kazanma mücadelesi mi? Mutlu olabilmek için mutsuzluğu bilmek şart mı?