" Herkes karşılıklı olmasından yanadır ama şu gerçeği kabul etmek gerekir ki aşk tek kişiliktir. Karşı taraftan gelecek tepki ne olursa olsun o hükmünü sürdürür. Süresini de kendi belirler şiddetini de.
Sen sevdiğine kavuşamadıkça o vurur da vurur. Kanar yüreğin içine akıtırsın gözyaşlarını. Acını kimseye belli etmeden kendi kendine yaşadığını sanırsın ama bir gün aynaya baktığında karşındaki yüzü tanıyamazsın.
Sonunda acılarla perçinlenmiş bir yüreği muhafaza eden bedenin de zamanla darbelere dayanıklı hale geldiğini öğrenirsin."
Savaşlar sadece o savaşların çıkmasına neden olanların değil sıradan insanların da yaşamlarını darmadağın eder.
Küçük hayallerin peşinden koşan o sevgi dolu yürekleri rüzgarın önüne katılmış bir yaprak gibi oradan oraya savurur.
İşte bu roman böyle zamanlarda aşklarını acılarına kurban etmiş insanların öyküsüdür.