"Türkiye'de nefret söylemi ve nefret suçu demokrasinin pekişmesi ve birlikte yaşama kültürünün güçlenmesinin önündeki en önemli engellerdendir. Yargı kararları nefret söylemini içermekte merkez medya gazetelerinde ve TV kanallarında nefret söylemi kullanılmakta siyasi parti liderleri ve milletvekilleri rahatlıkla nefret söylemini dillendirmektedir. Türkiye küreselleştikçe kentleştikçe iktisadi olarak geliştikçe çoğulcu toplum yapısı daha belirgin ve görünür olmakta ve bu da nefret söyleminin ve suçunun hedef aldığı kitleler temelinde ne kadar yaygın ve güçlü olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Nefret suçu içerdiği hunharca cinayetlerle suikastlarla dışlamalarla insan trajedileri yaratmaktadır. Türkiye'de iyi demokratik adaletli toplum yönetimi farklılıklar içinde birlikte yaşamak ve demokrasiyi pekiştirmek nefret söylemine ve suçuna karşı mücadele etmeden mümkün görünmemektedir. Nefret söylemini ve nefret suçunu yeni çalışmaya ve tartışmaya başlıyoruz. Elinizdeki kitap bu alanda çok önemli çalışmalar yapmış isimlerin yazılarından oluşmakta; gerek kuramsal ve okuma zenginliği gerek sunduğu araştırma bulguları ve yorumları temelinde referans çalışma olma potansiyeli taşımaktadır." Fuat Keyman Sunuş'tan.