Büyük sıkıntıların yaşandığı çalkantılı dönemlerde bile ailesinin sorumluluğunu taşıyan bir yazarın eş ve baba olarak portresini çizen bu mektuplar Sabahattin Ali'yi yakından tanımamızı sağlıyor.
"Bundan sonra hiç kimse sana benim kadar yakın olmayacak. Beraber Almanca öğreneceğiz ben İngilizce öğrenmek istiyorum beraber İngilizce dersi alacağız ben kitaplar tercüme edeceğim bunları beraber okuyacağız neşeli ve kederli olacağız ne olursa olsun bütün bunlar hep beraber hep ikimizin iştirakiyle olacak ve başka hiç kimse karışmayacak."
Tarihsiz bir mektuptan
"Sen nasılsın? Keyfin yolunda mı? Sevgilim Filiz'im nasıl? Onun bir fotoğrafçıda hiç olmazsa vesikalık bir resmini çıkartıp gönder. Kendinin de bir resmini yolla. İkinizi de fevkalade göreceğim geldi." (24. VIII. 1944 tarihli mektuptan)