Topkapı Sarayı sadece padişahın evi olmayıp imparatorluğun da yönetildiği merkez idi. Dolayısı ile her şeyin kaydı kuydu var idi. Örnek mi alın size S. Ünver'in 1952'de yayınladığı Fatih Devri Yemekleri. Masraf Defterlerinden biliyoruz: II. Mehmet istiridye de yermiş.
Hani halk arasındaki söylentilere göre İslam'da kabuklu deniz hayvanları - mahsulleri itibar görmezdi? Ya buna ne demeli?
Bizi bir ay boyunca sıhhatli ve lezzetli beslenmeden uzak tutan hurafelerin hiç makul bir gerekçesi olabilir mi?
Tarihçilerimize sosyologlarımıza büyük işler düşüyor. Araştırıp bize de anlatmalılar! Bilmek her şeyin başı... Kutsal kitap da "Oku!"emriyle başlamıyor mu?" Ali Esad Göksel