Bazı insanlar vardır aşka inanmazlar. Böyle bir duygu olsa bile hastalıklıdır onlar için. Ruhu ve bedeni esir alan aşkın mikrop gibi insanı kemiren yok edici bir özelliği olduğunu düşünürler. Evet aşkın gözü kördür. İnsanda muhakeme gücü bırakmaz. Bu durumda aşık hiç bir hesap kitap yapmadan sebep sonuç aramadan karşı tarafa bağlanabilir.
Sanatçı kendisini toplumuna adadığı yeni fikirler hayaller estetik değerler yaratabildiği sürece görevinin bilincine varmış olur. Aslında şöhret olmak her insanın kolay kolay taşıyamayacağı kadar ağır bir yüktür.
Günümüzde bu yükü kaldıramayan pek çok sanatçı görüyoruz. Bunun doğal sonucu da yok olup gitmek oluyor tabi...
Şu zamanda kimsenin hiçbir şeye tahammülü kalmamış. En sakin sayılabilecek insanın bile yüzünden öfkenin izlerini okuyabilmek mümkün. Herkes en başta kendisiyle ve diğerleriyle bir çatışma içinde... Bizler kendimizi bile bilmezken ötekini nasıl anlayabiliriz?