Yaşamayı bu kadar çok isterken hayatta bu kadar çok şey elde etmişken ölmek istemiyordu. Ve kaybedecek bunca şeyi varken...
Karşısındaki adam ise sinir bozucu bir sakinlikle ona bakarak sigarasını içmeye devam ediyordu... Sigarasını bitirdi izmariti cebine soktu ayağa kalktı...
Gözünün önünde plastik ameliyat eldivenlerini giydi...
Yeniden yaşama fırsatı olsaydı en azından son on yılını daha farklı yaşayacağına emindi.
Keskin çelik tişörtünü kesmeye başladığında neler olduğunu anlamaya çalışıyordu...
Onun o korkutucu gözlerini bir kere bile görseydi asla unutmazdı...
Bıçağın yavaşça göğsüne doğru indiğini gördüğünde artık her şey için çok geçti...
Katilinin silüeti bulanıklaşmaya başladığında eliyle vücudundan kanlı bir şeyi çekip çıkardığını görür gibi oldu. Organlarından biri miydi o elinde tuttuğu? Sonra her şey karardı...
Tohumdaki Kan Ankara Üniversitesi Adli Psikoloji Ana Bilim Dalında yüksek lisans yapan ve halen Gazi Üniversitesi'nde doktora eğitimine devam eden Gürdoğan Doğrul'un ilk romanı.