Bu kitabın birinci basımı Türkiye Cumhuriyeti'nin dayandığı üç ana kuvvetin; 'ordu öğretmen ve Çankaya'nın nasıl yıpratıldığının öyküsüdür. İkinci basım devletin somut görünüşü olan Çankaya'nın 12 Eylül darbesiyle Evren Paşa ve takımı tarafından kışlaya Turgut Özal döneminde ise aile işletmesine dönüştürülmesinin serüvenini içerir. Şimdi de Çankaya devletle kavgalı devletsizliği bir iktidar modeli olarak gören oyçokluğunu milli irade ile karıştıran bireysel özgürlüğü ve dinsel inancı türbanda kilitleyen bir si-yasi parti ile karşı karşıya bulunuyor.
Milletlerin hayatında iki tür tehlike vardır: Biri geçici diğeri kalıcıdır. Geçici olanlar savaş ve doğal afetlerdir. Bunlar bir kuşak sonra anılarda kalır. Bazı tehlikeler vardır ki düzeltilmesine imkân yoktur. Bunlar toplumu yozlaştırır devleti çürütür. Bizde de Özal'la beraber ülkeyi bir çöküş sürecine yuvarlayan bu ikincisidir. Bu nedenle devlet kavramından habersiz bir başbakanın hem devlette sürekliliği hem de değişmezliği temsil eden kişilere ve kurumlara saldırmasına şaşmamak gerekir. Bu bir çöküş diyalektiğidir. Eğer devleti oluşturan kurumlar böyle bir tehlikeye dur diyemeyecek kadar hırpalanmışsa bu çözülüşü hiçbir kuvvet durduramaz.