Hiç Biri ülkenin ve insanının geçirdiği son yarım asırda yaşananlara tanıklık ederken yarına çıkması bile muhtemel insanların sol yanlarında taşıdıkları aşklarına inançlarına ve yaşamlarına sahip çıkma çabalarını gözler önüne seriyor...
Kuklacı Metinin hayatta kalabilmek ve aşkına ulaşmak için sürdürdüğü firari hayatı ve eksik bir yaşamı tamamlama çabasının sürükleyici öyküsü.
"Bugün burada giderek büyüyor yalnızlık ve ben korkarım nereye ait olduğumu unutur oldum. Giderek yabancılaşıyorum kendime kendimi bir yerlere ait hissetmek istiyorum. Sahip olduğum her şey eksik. İnsan kendisinden korkar mı? Ben korkuyorum... Bu büyük yalnızlık herkesi içine alıyor. Ne yazık ki kuklalar gibiyiz işte bu andan itibaren ama hala içimde bir ümit var.
Diyebiliyorum ki cansız bir beden daha iyidir tutsak bir beyinden!
Ama korkuyorum da çünkü kuklacılığın ilk kuralıdır; kuklalar hayata atıldıkları ilk andan itibaren kendilerini gerçek hissederler!"
Hiç Biri hakkında yorumlar:
CEZMİ ERSÖZ: Akıcı bir üslup akıcı bir dil muhteşem bir kurgu ve edebiyat dünyasında yepyeni bir soluk... Darbelerin eksilttiği hayatların içinden çıkan film gibi bir aşk hikayesi.
HÜSNÜ ARKAN: Boşluğa inanamıyor insan ama inanabiliyor işte o boşluğa... Kuşatılmışlıklar içinde yaşatılmaya çalışan bir aşkın hazin öyküsü.