"Başlıyorum ve tekrar başlıyorum. İlerleyemiyorum. Ölümcül harflere vardığımda düşüyor kalemim: amansız bir yasak kesiyor yolumu. Dün güçlerimle bütün bütün dolu bir hâlde bir başıboş kâğıda yazdım akıcı olarak: birazcık gökyüzü bir duvar (ki yılmaz güneşin ve gözlerimin huzurunda) bir çayır bir başka beden. Her şey hizmet ediyordu bana: 'yazım'ı rüzgârın kuşların suyun taşın. Ergenlik: sabit bir düşünce ile işlenen dünya hayallerle dövülen beden parıldayan yara izleri! Yeşillendirirdi güz büyük ırmakları doruklarda biriktirirdi ihtişamı zenginlikleri heykelleştirirdi Meksika Vadisi'de ışık tarafından saf harika yığınları üstüne işlenmiş ölümsüz cümleler.
Bugün tek başıma dövüştüm bir sözcükle. Bana ait olan ve ait olduğum sözcükle: Yazı mı tura mı kartal mı güneş mi?"