az ötede deniz yorgun bir vücutta
çırpınıp duruyor bütün yollarını bitirdiği kıyıda
borca yazılmış boş bir defterde
sahilde kumların üstünden yani bu çürük kafeste
aynı yalnızlıktaki dalgalara kuyruk uzatırken
kendi omzunu örtemiyor esmer çırpınışlar
damarlarımı bozgundan kurtaran bakışlarda
masumiyeti avare ayinlerin kevser ırmaklarına
bırakıp kırmızı hırkalarıyla bacını topluyor
böyle yağamaz bu saatte sağanak
ver hakkını benim yılgın kardeşim
hızır koşturması içindeki bir telaşa
bu kasvet bu kuşku bu balıklı suda
ardı sıra giden küfe gömülüp
yarım işler yalnız yücelere ihale edilir