1851'de henüz yirmi üç yaşındayken Kafkaslardaki Rus ordusuna gönüllü olarak katılan Tolstoy bu savaş dönemini hiç unutmaz. Savaşlardan sonra tüm yaşamı boyunca Kafkas halkına ilgi duyar hatta Yasnaya Polyana'daki öğrencilerine efsane savaşçı Hacı Murat'ı anlatır.
Hacı Murat Tolstoy'un Kafkas halkına ve bu halkın kahramanına duyduğu sempatinin dışavurumudur. Tüm bu duyguları eserin gerçekçi ve samimi yazılmasını sağlamıştır. Bir yazarın en büyük sermayesi gözlemleridir. Tolstoy ise savaş izlenimlerini gerçeklerle harmanlayıp yazarak bu görüşü ispat etmiştir. Hacı Murat efsanevi bir savaşçının hikâyesidir.