Bu zorlu coğrafyanın insanları acı ve çileyi kaderleri yoksulluk ve yalnızlığı kendi hataları olarak gördüler.
Kimseyle gizli hesapları olmadı.
Hayatı tüm gerçekliğiyle yaşadılar.
Masum suçlar ve süslü laflara aldanarak her türlü ahlaksızlığı hoş gördüler.
İnandılar güvendiler dayandılar...
Zararları hep kendilerineydi.
Günlük anlık yaşadılar... Bir gün sonrası için bile hayal kurmadılar hesap yapmadılar.
Başkalarına kendilerinden daha çok inandılar.
Kendilerine uzatılan elleri lütuf yapılan kötülükleri işledikleri günahların karşılığı olarak gördüler.
Günahkardılar tembeldiler kusurluydular belki! Ama neden böyleydiler bilmek istemiyorlardı. Çünkü bunu değiştirmeye güçlerinin yetmeyeceğini biliyorlardı.
Dünyayı yaşadıkları yerden ibaret saydılar.
Hayata gözlerini yeni açanlarla çoğaldıklarına ölenlerle azaldıklarına inandılar.
Dünyanın öbür ucu yoktu onlar için başı da sonu da yaşadıkları yerdi.