"World of Warcraft oynarken ben de 'kimlik deneyleri' mi yapıyordum? Bana hiç öyle gelmiyordu; kısa bir macera dışında hiç rol yapmaya çalışmamıştım ve avatarlarımı hiç de kendimin bir temsili olarak görmüyordum. Kadın gnome savaşçımı kadın bir cüce olmanın nasıl bir hissiyat olduğunu anlamak için değil gnome'ların ırksal bir becerisi ve kadın gnome bir savaşçının yarattığı zıtlık için seçmiştim. Oyunda amacım kendimin keşfedilmemiş yönlerini ifade etmekten ziyade oyunun kendi amaçlarıyla bağlantılı biçimde parlak zırhlar ve silahlar kuşanmak zorlu canavarları mağlup etmek gibi sıradan şeylerdi. Tabii ki World of Warcraft gibi oyunlarda sosyal ilişkiler deneyimin büyük bir kısmını oluştursa da bu bana göre sadece hikâyenin bir kısmıydı."
Bilgisayar oyunları yeni medyalar yeni zamanlarda insanların hayatında çok yer kaplıyor. Kimlik inşalarına ve benlik sunumlarına etkide bulunuyor. Umut Yener Kaya kitabında kimlik kurgusunun bu yeni dinamiğinin boyutlarını araştırıyor. Sadece video-bilgisayar oyunlarının dünyasıyla değil zihin felsefesiyle kültürel çalışmalarla posthümanizm tartışmalarıyla sibernetikle ve Deleuze'ün fikriyatıyla da meşgul olan entelektüel heyecan taşıyan bir çalışma.