Dünya hayatı zıtlar içerisinde yaratılmıştır. İnsanın da iç dünyasına takva ve fücur isyan ve itaat birlikte yüklenmiştir. Bu nedenle insan iç dünyasında olduğu gibi toplumsal hayatta da sürekli gelgitler yaşayan bir varlıktır. Bu durumu Yunus Emre şu dizelerde ne güzel ifade eder:
Hak bir gönül verdi bana hâ demeden hayrân olur
Bir dem gelir şâdî olur bir dem gelir giryân olur
Bir dem sanırsın kış gibi şol zemherî olmuş gibi
Bir dem beşâretten doğar hoş bağ ile bostan olur
İç dünyasında zıtlarla birlikte var olan insan tasavvufi eğitim ve riyazetle kendini olgunlaştırırsa olgun insan; hevasının peşinde koşarsa azgın insan olabilmektedir. Nitekim ayet-i kerimede bu durum şöyle izah edilir: "Nefse ve ona bir takım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin olsun ki nefsini tezkiye eden (kötülüklerden arındıran) kurtuluşa ermiş kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. (Şems 7-10)
Bu kitapta tasavvufun muhtelif konularıyla ilgili makaleler tebliğ metinleri tez tanıtımları ve çeviriler yer almaktadır.