"Cumhuriyet tarihinden bu güne kadar yüzlerce kişi Necip Fazıl Kısakürek Bediüzzaman Said Nursi Nazım Hikmet ve
benzeri kişilerin eserlerini okudukları için fişlendi. Bu kişiler kimi zaman komünist kimi zaman irticacı kimi zaman da aşırı milliyetçi
olmakla itham edildi. Bu üstatların takipçileri hayatları boyunca ciddi bir takibe tabii tutuldu. Devletin ve derin odakların sıcak
nefeslerini her zaman enselerinde hissetti. Kimi zaman da haklarında düzenlenen yasal olmayan fişlemelerle yıllarca dört duvar arasına mahkûm edildi. Yakın dönemde 'derin kulaklar' tarafından fişlenen ve hukuksuzluğa uğrayan o kadar çok kişi var ki. Bunlar arasında Ergenekon Balyoz ve 28 Şubat sanıklarının ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda elde edilen fişleme belgeleri ise fişleme hastalığının boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu kapsamda 28 Şubat ve sonrasındaki süreçte ülke genelinde yaklaşık 6 milyon sivilin fişlenmeye maruz bırakılması hukuksuzluğun ne kadar alenen yapıldığını da gösteriyor."