Büyük sanat yapıtları olağanüstü bireylerin kendi varoluşlarının kendi içlerinde ve dünyada hakikatiyle hesaplaşma çabalarından doğar. Sanatçının deneyimi başkalarının deneyimine dokunduğu düzeyde çalışması da bir başkası için olaylara ilişkin taze bir bakış açısı sunar her ne kadar amaç bu olmasa da. Sanatçıların ideallerini keşfetmeleri ve sanatları aracılığıyla kendileri için belirleyici önem taşıyan konuların anlamları üzerine tahminlerde bulunmaları açısından bu manevi bir uğraşıdır. Sanatın en çok anlaşılmaya anımsanmaya ve üzerinde tartışılmaya değer yönü de budur.
Çağdaş eleştiri içinde tarihin kolektif yönü vurgulanmaktayken bazıları bu kitabı "kahramanlık anlatıları" sunduğu için eleştirebilir. Bu da isabetli olur. Sanatçılar kültürün ortak deneyiminin karşısında dururlar; burada tanımlanan "kahramanlık" modelleri hayal gücünün sezgi ve düşüncenin üstün başarılarından oluşur. Bize ilham verecek böylesi "kahramanlık anlatılarının bulunmadığı bir kültür doğrusu kasvetli bir manzara oluşturacaktır.