İnsan ırkının gelmiş geçmiş en iri ve ürkütücü bedenine sahip sadece öldürmeyi arzulayan dilsiz bir cellât.
Basit bir cümle ile anlatılamayacak kadar üstün zekâya sahip cesur bir asker adil bir sultan ve gerçek bir kahraman; Yavuz Sultan Selim.
Kutsal kitap gibi taşıdığı Cellât'ı okuyarak insan öldürme cesareti bulmaya çalışan esrarengiz bir adam.
Üzerinde yaşayan insanların olağanüstü bir zihinsel düzeye eriştiği dünya teknolojisini yönlendiren bir Ada.
Tarih ile geleceği bütünleştiren gizemli kapıları ardına kadar açan bir kitap.
Düşündüğü tek şey cellât olmaktı ve bunu başarmalıydı. Eğer başaramazsa bile en azından birini öldürerek bu duyguyu tatmalıydı. Kana susamışlığı ve öldürmeyi bu denli arzulaması belki iğrenç insani olmayan ve canice bir durumdu ama bazen kendine kızdığı zamanlar da oluyordu.
Özellikle masum bir çocuğu ya da eceliyle ölmek üzere olan bir yaşlıyı öldürmek istediği zamanlar...
Fakat bu duygular daha fazla sorgulama yapmasına ve bir şeyleri değiştirme gayreti içine girmesine yetmiyor derinden yaşadığı kin ve nefreti bastıramıyordu.