Hacı Bektaş Veli dergâhından Banaz'a uzanan yolculukta zihinsel gel-gitlerle Pir Sultan Abdal'ın kendi kültürel köklerine inmesi ve Moğol istilasından kaçarak Anadolu'ya gelen Horasan Türkmenlerinin trajik sonuyla kendi dönemi arasında bağlantı-lar kurması okuru tarih içinde başka bir tarihin derinliklerine götürüyor.
Sömürüye talana ve Osmanlı yönetiminin adaletsiz uygulamalarına karşı ortaya çıkan halk hareketleri ustaca verilirken egemenlerin bu isyanları kanla bastırdığına ve saray içinde dönen entrikalara da tanıklık ediyoruz. Bu çatışmalar o dönemin en büyük bilge-ozanlarından Pir Sultan Abdal'ın eylemci ve mücadeleci kişiliğini ön plana çıkarıyor. Kendi kültürünü serbestçe yaşamak ve miras olarak gelecek kuşaklara aktarmak isteyen halkın sesi umudu ışığı oluyor. Diğer yandan sömürü düzeninin devam edebilmesi için bu sesin kısılması bu umut ışığının söndürülmesi gerekmektedir. Fakat Pir Sultan Abdal azimli kararlı insan aşkıyla dopdolu ve coşkulu bir ozandır "dönen dönsün ben dönmezem yolumdan" diyerek bedel öde-meyi göze alıyor. Ozanın darağacına giden onurlu hayat mücadelesi akıcı yalın ve destansı bir dille veriliyor.
"Adanmış Hayatlar" serisi ve "Kerbela" romanıyla tanıdığınız ve severek okuduğunuz Vehbi Bardakçı'nın bu yeni romanını yayınlamaktan ve ülkemiz kültür hayatına böyle bir eser kazandırmış olmaktan kıvanç duyuyoruz.