Tünelden geçerken bilinmeyen ve dönüşü olmayan o meçhul yere gidiyordu ve son defa arkasına bakıp bakıp yavrularım diye ağlıyordu.
Gökyüzü kararmıştı ardı ardına şimşekler çakıyordu.
Yıldızlar yeryüzüne inmişti sanki. Cadının korku dolu kahkaha sesleri gök gürlemesine eşlik ediyordu.
Ceren içini gösteren ince sabahlığını ayakları dibine bırakmıştı.
" Ama böyle de olmaz ki sonuçta ben de bir erkeğim. Yatağıma gelip ateşli dudaklarını dudaklarıma değdirince vücudumuz adeta yanmaya başlamıştı."
"Sensiz yaşayamam jane"
" Ağlama kerem"
" Bana ağlama diyorsun ama sen neden ağlıyorsun peri kızı"
Bu romanı yazarken; çok duygulandım üzüldüm ve korktum. Yazarken benim hissettiklerimi siz okurken hissedeceksiniz.