İnsan tutum ve davranışları binlerce yıldır gizemini koruyan ve üzerinde devamlı olarak araştırmalar yapılan son derece önemli bir husustur. Özellikle psikoloji ve sosyoloji bilimi bu konuda yoğun çalışmalara sahne olmaktadır. Gerek birey gerekse de toplumların bir olay karşısında nasıl ve ne şekilde tepki verebileceklerini önceden kestirmek çok güç. Ne yazık ki çoğu zamanda olası değil gibi gözükmekte.
İşte bu noktada bireyin davranışları ve tepkilerini anlamak bunu formüle etmek ve sosyal yaşamda toplulukları buna göre anlamak ve doğru algılamak çok önemli bir konu haline geliyor. Oysa şöyle bir baktığımızda etrafımızda olan kimselerin bir çok tutum ve davranış açısından birbirlerine benzedikleri bazı hal ve hareketlerde de ayrıldıkları çok rahatlıkla görülebilir. İşte bu noktada dört farklı kişilik ve davranıştan söz edebiliriz. Bu da bize hem karşımızdaki bireyi anlamada hem de bireylerin oluşturduğu toplulukları anlama ve algılamada büyük kolaylık sağlar.
Kaldı ki bu eserde yapılan sınıflandırma ve açıklamalarla ister eş seçimi olsun isterse arkadaş iş ve dost seçimi olsun çok rahatlıkla kimlerle anlaşıp kimlerle de ayrılabileceğinizi kendi kendinize belirleyebilir ve böylece insan tutum ve davranışlarını kestirmede eskiye nazaran daha nitelikli ve doğru kararlar verebilirsiniz. Özellikle iş ve aşk yaşamınızda daha isabetli ve tutarlı kararları eserde anlatılanlar eşliğinde uyguladığınızda çok büyük doğruluk ve isabet oranı ile belirleyebilirsiniz.
Günümüzdeki iletişim kazaları ve anlaşmazlıkların da kökeninde hep bu birbirini anlayamama ve aslında tanımama hadisesi yatmaktadır. Özellikle insan davranışlarının önceden kestirilemez ve öngörülemez olması iletişimin önündeki en büyük engel olarak karşımızda durmaktadır. Bu nedenle eserde yer alan "buz dağı" yöntemi bu karmaşayı ve sorunu ortadan kaldırmada değerli okurlara çok önemli ip uçları vermektedir. Hele hele iş aşk yaşamı ve eş seçimine geldiğinde burada anlatılanlar daha da bir ö nem arz etmektedir.
Başlıca dört kişilik olduğunu ve bunu daha iyi anlaşılması için dört bilinen renkle (kırmızı mavi sarı ve yeşil) tasvir etmemizin amacı hem konunun daha iyi anlaşılması hem de tüm okurlara basit sade ve anlaşılır olmasını sağlamaktan ibarettir. Özellikle aşk yaşamında bazı renklerin birbiriyle bir yastığa baş koyup bir ömür mutlu mesut yaşama becerisini gösterirken neden bir Kırmızı Yeşil birlikteliğinin daha en başından yanlış olduğunu bu eserde rahatlıkla bulabileceksiniz.
Herkesin birbirini daha iyi anlayacağı ve tanıyacağı bir dünya sanırım barış esenlik ve huzurun da hakim olacağı bir atmosfer olacaktır.
Levent ŞAHİN