Ortak bir payda olmak ve orada buluşmak hiç kolay değil. Hele 1980 öncesi iç savaş deneyimini yaşamış arkasından 12 Eylül üzerinden silindir gibi geçmiş ardından terörle boğuşmuş çok büyük kayıplar vermiş hemen ardından Erdoğan'ın eline düşmüş bir toplumun ard arda gelen bu darbelerin etkisinden kurtulması kolay değil ama her felaketin de bir sonu vardır.
Gücümüzü unutmamalıyız. Kurtuluşu kuruluşu yokluklardan kurulmuş o genç temiz cumhuriyeti umutmamalıyız. Yenilecek miyiz değerlerimizi kemirenlere? Hayır vazgeçmek yok yenilmek yasak. Ben de sizler gibi inançları için postunu ortaya koyanlardanım. Kaldı ki bunu yapabilecek yeteneğimiz var. Tek eksiğimiz umut bugünlerde galiba....
Çünkü biz "Yurtta barış dünyada barış" diyerek yüzünü Batıya dönüp bu coğrafyanın İsviçre'si olmayı düşlerken bizi bir Ortadoğu cengaverine dönüştürmeye çalışanlara suskun kalamayız.
Bir düşünür "Eğer sessizlikten daha değerliyse sözcüklerinizi kullanın yoksa susun" diyor doğrusu bence de bu. Ne zaman konuşmaya hazır hissettimse o zaman konuştum hep.