Gizemli mâhiyeti itibariyle rüyâ insanların devamlı olarak ilgisini çekmiştir. Rüyâ olayı insanın girift özelliklerinden biri olması bakımından ilk çağlardan beri açıklamakta güçlük çekilen problemlerdendir. İnsan rüyâda uzaklara gidiyor birçok yer dolaşıyor olaylara karışıyor ölmüş kişilerle temas kuruyor fakat gözlerini açtığı zaman kendisini yatağında buluyor. İlkel insan bu durumun nasıl yaşandığını merak ediyor ama kendi kendine çözemiyordu. Deprem yıldırım ve sel gibi tabiat olayları da ilkel insanın bilinmezleri arasına girince onda tabiattaki bütün varlıkların canlı olduğu kanaati uyanmıştır. Onun nazarında uyanıkken müşahede edilen olaylarla rüyâda görülen olaylar aynı özelliği taşımaktadır. Her ikisi de objektif özellikte olaylardır.