Hanım hey! Bir gün Kamgan-oğlu Ham Bayındır yerinden doğrulmuştu. Şam işi çadırını yeryüzüne diktirmişti. Ala bezden yapılmış güneşliği gökyüzüne yükselmişti. Bin yerde ipek halı seccadeler döşenmişti. Hanlarhanı Han Bayındır yılda bir kez toy edip Oğuz beylerini konuklardı. Yine toy edip attan aygır deveden buğra koyundan koç kırdırmıştı. Bir yere ak otağ bir yere kızıl otağ bir yere kara otağ kurdurmuştu. Kimin ki oğlu kızı yok kara otağa kondurun kara keçeyi altına döşeyin kara koyun yahnısından önüne getirin yerse yesin yemezse kalksın gitsin demişti. Oğlu olanı ak otağa kızı olanı kızıl otağa kondurun; oğlu kızı olmayanı Ulu Tanrı hor görmüştür biz de hor görürüz belli bilsin demişti. (kitaptan alıntı)