"Bize bu şehri emanet ettiler. Hangimiz Ankaralıyız? Hiçbirimiz. Emanete hıyanet edersen seni burdan kovarlar. Bu parti işleri Ankara'da yapılmasa başka şehirlerde olsa buraya hiç dokunulmasa iyiydi."
Kırklı yılların sonu Soğuk Savaş'ın başı. Demokratlar iktidara ha geldi ha gelecek... Ankara tedirgin başka bir dönem başlayacak. Yel üfürecek sel götürecek başka bir siyaset çökecek şehre...Komünistler dolanıyor arka sokaklarda veremliler var hastanelerde gün batımında kıtlık gün doğumunda yokluk... Yahudiler İsrail'e göç ediyor... Kısacık akşamlarda şiirden romandan konuşan memurlar toplanmışlar yine...Kırık dökük içki masaları kavgalar atışmalar ve Bohemler... Altındağ'da ahşap evler Yenişehir'de beton apartmanlar...
Şekip ve Orhan iki arkadaş. Şekip yalancı; Orhan şair. Faik bir Hacığa'nın oğlu Bobstil. Adana'dan okumaya geldi ticareti biliyor. Kıpkırmızı gülümseyen Fahriye Şekip'in aşkı. Emel aykırı bir yolcu dünya küçük Şekip'in ev arkadaşı... Şekip tefrika yazıyor: Feride Celal Pardayanlar ve İstanbul'un Fethi. Doktor nasıl anlatsam yüreğim yanıyor derdime derman... Kadehler hicrana!
Emanet Şehir bir Ankara hikâyesi bir yalancının başarısız bir yazarın Şekip'in grafik romanı. Levent Cantek'in senaryosu ve Berat Pekmezci'nin çizgileriyle...